İşler Bir Yerden Bozuldu Mu Arkası Çorap Söküğü Gibi Geliyor;
Maalesef Beşiktaş’ta da durum bu. Başkan Çebi uzun bir basın toplantısı yaptı ve eleştirilere cevap vererek kulüpteki gelişmelere değindi. Ama esas konu transferlerdi. Bir kere yıllardır medyada olan biri olarak sevdiğim ve bu yaza kadar özellikle mali tutarlılık için yaptıklarını takdir ettiğim başkanın her eleştiriyi ciddiye almasının anlamı yoktu.
Ayrıca transfer gibi bir konunun medya önünde bu kadar konuşulmasının, her kurum gibi Beşiktaş’a da bir faydası yoktu. Başkan, “Transferlerde hocadan olur aldık” diyor. Doğrusu da bu. Ama anlaşılan Beşiktaş hâlâ belli mevkilere adam arıyor. Mesela stopere. O zaman stoper oynayan Amartey ve stoper gibi oynayan Onana neden alındı? Takımlarında oynayamamış, uzun sakatlık yaşamış Amartey, Chamberlain ve Onana neden alındı? Rebic de Beşiktaş’ın oyun sistemine katkı yapacak bir oyuncu mu?
BELLİ Kİ TRANSFERLER BİR PLANA GÖRE YAPILMAMIŞ
Menajer geçinen bazı aracıların etkisiyle panikle yapılmış transferler gibi gözüküyor. Sadece, “ünlü yıldız” olmayan Rashica ve Bahtiyar transferleri takımın gücünü artıracak sanki.
Ayrıca Beşiktaş’a katkısı şüpheli bu futbolculara 2-3 milyon Avro maaşlar verilerek bordro alt üst olmuş. Ve oynayan futbolcularla oynamayanlar arasında ikincilerin lehine büyük dengesizlikler oluşmuş. Ayrıca yerli oyuncu kontenjanı da pek gözetilmemiş.
Tabii, yapılanma bozulunca meydan, uçaktan “yıldız” indirip medyada şan şöhret olma peşinde koşan bazı yöneticilere kalmış. Başkan Çebi basın toplantısında bu yöneticileri eleştirirken aslında onları nasıl olup da yönetimine aldığını sorgulamalı asıl.
Yani ortada kimin sorumlu olduğu belirsiz bir kargaşa var. İşler böyle devam ederse Ahmet Nur Çebi yönetimi batık aldığı kulübü başlangıçta yapılan onca iyi işe rağmen daha da batık halde bırakmak zorunda kalabilir.
Acilen kulübü bu sapmadan kurtaracak, yeniden rotaya oturtacak bir anlayışa ihtiyaç var. İvedilikle yapılması gereken ise çağımızın futbolundan, yararlı oyuncudan anlayan, futbolcuyu alırken kazanmayı becerebilen ve tabii ki futbolcularla, kulüpleriyle menajerleriyle rahat diyalog kurabilen bir sportif direktöre gereksinim var. Başkanın ve hocanın etle tırnak gibi birlikte çalışacağı ve her durumda savunacağı bir profesyonel ile ekibi gerekli. Bu iş medyada görünmeye hevesli yöneticilerle yürümeyecek kadar ciddi bir iş çünkü.
BAHATTİN BAYDAR
Beşiktaş camiasının büyük kaybı Bahattin Hocamıza değinmeden, onu anmadan olmaz. 1960’ın şampiyon Beşiktaş’ının çağın ötesinde savunmacısıymış. Kendisini mesleğe ilk başladığım yıllarda Gordon Milne’nin yardımcısı olarak tanımıştım.
Acemi gazetecilik yıllarımda yardımlarını hiç unutamam. Zaten çok yardım sever, çok mütevazı, çok samimi, çok da iyi bir insandı. Ailemden birisini kaybetmiş gibi çok üzgünüm. Büyük başkan Süleyman Seba döneminin son mümtaz örneklerinden birini de kaybettik ne yazık ki. Beşiktaş’ın değerleriyle özdeşleşen kişiliğiyle sevgili Bahattin Baydar hocamızı hiç unutmayacağız.
Cumhuriyet