


İŞTE O AÇIKLAMALAR;
"Bodrumspor maçıyla birlikte sezonu dördüncü tamamladık. Son dört sezondur ligi bitirdiğimiz sıralama, Beşiktaş'a yakışır yer değil. 4 sezondur daha kasım aralıkta havlu atan Beşiktaş gördük. Tüm çabamız bu gidişatı değiştirmek, şampiyonluklar içindir.
Biz bu göreve gelirken camiamızdan 3 transfer dönemi süre istedik. Devraldığımız tabloyu düzeltmek için zamana, sabra, doğru sisteme ihtiyacımız olduğunu söyledik. Giriş aşamasını tamamladık; gelişme ve sonuç etabına geçiyoruz.
Biz bu takımı hedefi kalmamış, aidiyet duygusunu kaybetmiş halde devraldık. Nerede olduğunun farkında olmayan, formayı taşıma sorumluluğundan uzak oyuncu grubu bulduk. Sıkıntılar inanmış insanlarla aşılır. Bizimle aynı hedefe baş koymayan kişilerle yollarımızı ayıracağız. Yola Beşiktaş'ın büyüklüğünü bilen, bizle aynı inancı taşıyanlarla devam edeceğiz.
En büyük amacımız kulübümüzün belini büken borç yükünü hafifletmek oldu. Bir nebze sitemli konuşacağım. Bizler icraatlerimizi çıkıp anlatmak, kendimizi alkışlatmak için yapmıyoruz. Biz ne yapıyorsak Beşiktaş için yapıyoruz. Camiamız yalan yanlış algılara kapılıp hedefimizden şüphe etmesin. Kendi yarattığımız kaynaklarla 35 milyon Euro'nun üzerinde ödeme yaptık. Bankalar Konsorsiyumu'na da yaklaşık 35 Milyon Euro ödedik. Beşiktaş için 5 ayda 70 Milyon Euro kaynak yaratıldı. Mali yükümlülükleri zamanında yerine getirdik. Beşiktaş, borç azaltan bir yönetim gördü. Beşiktaş'ın mayıs ayı hariç personeline, oyuncusuna borcu bulunmuyor.
Dusan Alimpijevic ile sözleşmemizi uzatıyoruz. Kendisi önümüzdeki 2 yıl içinde bizimle birlikte olacak ve umuyorum ki daha büyük başarılara imza atacak.
Beşiktaş için kalıcı çözüm yolları üzerinde göreve geldiğimiz günden beri gece gündüz çalışıyoruz. Yoksa borcu 12 ayda 2 katına çıkartmak, sermaye artırımından gelen parayla 2 oyuncu almak en kolayıydı bizim için.
Beşiktaş'ın Borçları...
Sermaye artırımı sonucunda 1.4 milyar liralık borç azaltımı yaptık. Camiamızın bu işe daha fazla destek vermesini isterdim. Beşiktaş, Bankalar Konsorsiyumu'ndan çıkması için gereken tutarı rahatlıkla bulabilecek bir camia olduğunu biliyorum. Gönül isterdi ki bu işi tek seferde halledebilseydik. Camiamızın Beşiktaş'a sahip çıktığını görmek isterdik. Elde ettiğimiz gelirle, Beşiktaş tarihinin en büyük borç kapatma işlemini yaptık. Beşiktaş'ı bu noktaya getirenler, borcu 1 yılda 150 Milyon Euro artıranlar, 1 günde 2 bonservis rekoru kırarken, biz borç ödeme rekoru kırdık.
Bundan sonra Beşiktaşımız'ın finansal özgürlüğü için söz verdiğim gibi gayrımenkul projelerini hayata geçireceğiz. İstanbul Havalimanı yakınlarında yer alan yaklaşık 100 dönümlük arazinin tahsisi ile ilgili önemli yol kat ettik. Bu arazi futbol altyapısı için kullanılacak, geleceğin Beşiktaş'ını burada inşa edeceğiz. Tahsis işlemlerinin tamamlanmasından sonra altyapı tesisinin yapımına hemen başlamayı planlıyoruz. İstanbul'un 5 farklı ilçesi ve İzmir'de yeni tesisler için önemli aşamalar kat ettik.
Dikilitaş’taki arsayı anlatmak istiyorum. Bu bahsi geçen arsa Fulya’daki 2 kuleden oluşan alışveriş merkezi ve Acıbadem Hastanesi yapılmadan önce toplamda 2-3 parsel 45 dönüm olan arsadır. Arsanın 30 dönümlük kısmına söylediğim bu binalar yapılırken, boş bırakılan 15 dönümlük kısmına da imar durumları nedeniyle bugüne kadar hiçbir şey yapılabilmesi mümkün olmamıştır ve bu nedenle boş şekilde duran bir arsadır. Gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız gerekse de Emlak Konut’la yaptığımız görüşmeler sonucunda buradaki tesislerimizin uygun başka bir yere taşınması ve bu 15 dönümlük arsaya imar hakkı verilmesi imkanına kavuşulmuştur. Yetkisi sadece Emlak Konut’ta olan imar değişikliği konusunda Mayıs ayı başlarında proje geliştirmek maksadıyla bir işbirliği protokolü imzaladık. Yine bu proje kapsamında Spor Bakanlığına ait olup kulübümüze tahsisli toplam 5 dönüme yakın 2 adet parselin de kulübümüze satışı konusunda müracaat ettik. Şu anda değerleme raporunu bekliyoruz.
15 dönüm büyüklükte, tamamen atıl duran ve imar izni olmadığı için bir şey yapmamız mümkün olmayan Dikilitaş arsamıza, 5 dönüm daha ekleyerek imar iznini çıkartarak proje yapıyoruz. Bu arazide projeyi Emlak Konut yürütecek. Ziraat Bankası'nın da ortak olmasını istiyoruz. Bu projeden maliyetleri çıkardığımızda 150-200 Milyon Euro arası bir gelir elde edeceğimizi öngörüyoruz. Bu parayla Bankalar'a olan borçlar kapatılacak, devamında Beşiktaş'ın faizli kimi ne borcu varsa o hesaplar kapatılacak. Bu faiz borçlar bugün itibarıyla 125 Milyon Dolar civarında. Biz bu borçları kapattıktan sonra oturacağız, elimizde kalan tapuları koyacağız. Satmamız söz konusu değil. Bizim Beşiktaş'ın malını mülkünü elden çıkardığımız yok.
Ezeli rakiplerimiz bu düzenlemeleri, projeleri hayata geçirerek ekonomik seviyelerini bu noktaya getirdiler. Geldikleri ekonomik seviyeyi kadrolarına yansıttılar. Önemli bütçelerde transfer yapabilir noktaya geldiler. Biz geri kaldık, yerimizde saydık. Bu kadrolar futboldan gelen gelirler ile kurulmuyor arkadaşlar.
Beşiktaşımız'ın günlük 125 Bin Euro faiz ödemesi vardır. Bunla ilgili aksiyon almadığımız her gün günlük 125 Bin Euro çıkıyor. Her ay 4'er Milyon Euro faiz ödeyelim. Her gün 125 Bin Euro, her ay 4 Milyon Euro ödeyecek gücü var diyorsanız böyle devam edelim. Beşiktaş'ı bu yükten bir an önce kurtarmamız gerektiğini düşünüyorum. Ayda 175 Milyon TL, yılda 2 milyar TL faiz ödeyen bir Beşiktaş var. Yılda 50 Milyon Euro yükten kurtulmak demek bu kadar oyuncu almak demek.
Bana 'Beşiktaş'ın malını peşkeş çekiyor' diyorlar. Bu üslubu kullanan kim varsa ona söylüyorum; ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun, bir kendinize gelin! Sizlerin karşısında rayicin 2 katı fiyat verip ışıklandırma yapan yönetim yok! Sizin karşınızda Beşiktaş'a 1 senede faiz hariç 100 Milyon uro yük yükleyen, Beşiktaş'ı kendi iktidar savaşlarına kurban eden insanlar yok. İhaleleri tanıdıklarına paslayan, satın alma prosedürlerini ortadan kaldıran, kulüp veritabanından dosya silenler yok. Karşınızda başkan olmadan önce de sonra da maddi ve manevi fedakarlıktan kaçmayan, cebinden, ömründen, özgürlüğünden Beşiktaş'a vermiş bir Beşiktaşlı var!
Benim Beşiktaş için yaşadıklarımın fragmanını görse filmini izlemeye yüreği yetmeyecek insanlar, ben ve arkadaşlarım hakkında ileri geri konuşamaz!
Sizin bırakıp gittiğiniz gibi 'bana onu söylediler, sosyal medyadan küfür ettiler' diye kaçmam. Şartlar ne olursa olsun başladığım işi yarıda bırakmadım. Camiam bugün olduğu gibi bana güvenmeye devam etsin. Bana bunları söyleyenler boş hayaller peşinde koşmasın.
Cebinde paran mı yok, niye bu projeyle uğraşıyorsun diyenler var. Konu Beşiktaş olunca para verdim demekten imtina ettim. Kendi cebimizden 30-35 milyon Euro verdik. Yılbaşına kadar da bir 35-40 milyon Euro daha vereceğiz. Bu çark dönecek, projeyle alakası yok. Ben Beşiktaş'a cebimden, ömrümden, zamanımdan vermeye devam edeceğim. Dikilitaş Projesi gerçekleşirse Beşiktaş kendi ayakları üzerinde duracak. Mali sorunların kurtulmuş bir Beşiktaş olacak. Beşiktaş kimsenin kesesine, keyfine, vicdanına, ajansında, başkanlık hesap kitaplarına bağlı yönetilen bir kulüp olmayacak.
Genel Kurul 'Dikilitaş projesini yapmayın' derse de biz buna saygı duyar, bu faiz yüküne katlanarak yolumuza devam ederiz. Ancak bu proje hayata geçmezse üzülerek söylüyorum ki Beşiktaş'ımız ekonomik bağımsızlığına kavuşmak için büyük bir fırsat tepecek.
Dikilitaş Projesi, Genel Kuruldan Yetki Alınırsa Ne Kadar Sürer? 150-200 Milyon Euro Ne Zaman Gelir?
Bu projede çok hızlı geldik. Emlak Konut'un ifadeleriyle, ekim sonuna doğru projelerin hazır olacağı, kasım başı da yavaş yavaş satış ofislerini kurabileceğimiz hale geleceğimizi söylüyorlar. Ben her zaman tedbirli oluyorum, yılbaşını bulur. Kulübün kasasına gelecek paradan öte Bankalar Birliği'ne ödenecek para önemli bizim için. Hızlı gidecek olursak, proje başlamasından sonraki ilk 6 ayda biz Bankalar Birliği konusunu tamamen kapatmış olacağız.
Dolabına baksan, Beşiktaş'ın iki tane formasını bulamazsın. Ama çatır çatır 'Beşiktaş'ın malına çöktüler' diye yazıp duruyorlar.
Beşiktaş'a 1 lira zarar veren adam cezasız kalmayacak. İlk başkan olduğum gün bunu söyledim. Peşini bırakmayacağım. Biri gelip verecek, Beşiktaş sağ olsun diyecek. Birileri gelip alacak. Bunun bir sonucu olması lazım.
Fikret Orman, Hüseyin Yücel Geçtiğimiz Günlerde Buluştu. Bu Konuyla İlgili Ne Düşünüyorsunuz?
Hayırlı olsun. Yanlarında olmadığım için ne konuştular bilgim yok. Beşiktaş'ta dedikodu mekanizması yoğun ve hızlıdır. Dikilitaş ile ilgili ret oyu vereceklermiş gibi bilgiler geldi. Dikilitaş için Fikret Orman başkanken çok uğraştı. Ahmet Nur Çebi başkan ekibini toplamış. Emeklerini Beşiktaş'ta kaos yaratmak için harcamasınlar. 22'sinde genel kurul izin vermezse Adalı bırakır gider, seçime hazırlanalı falan. Yok öyle bir avanta. Ben ömrüm boyunca hiçbir işi yarım bırakmadım!
Telefonlarla insanları arayıp 'Projeye yok de' demesinler. Genel kurul hayır derse, tekrar seçim, kaos yaratmak tek amaçları. Ne yapacağız arkadaşlar, 3 ayda bir seçim mi yapacağız! Fazla heveslenmesinler. Buradayız. Bu projeyi yapacağız. Ben genel kurula güveniyorum.
Akaretler'e uluslararası bir otel zinciri, otel yapmak istedi. Güzel bir teklifle geldiler. Beşiktaş binayı verip masrafları ona yatırıp yüzde 50 otelin ortağı olabilecek bir teklif var ortada. Adamların isteği, '9-10 senelik yapılacak yatırım kurtarmaz, 20-25 senelik mukavele yapalım, yatırımı garanti altına alalım' şeklinde. Genel kurul yetki verirse olacak. Bir fırsat var. 2 Milyon Euro kira geliri varsa otelle 3-3.5 Milyon Euro olacaksa niye vermeyeyim. 2.5 senedir boş orası.
Sergen Hoca ile oturduğumda, nasıl yaparız sohbetine başladığımızda... Sergen Hoca'yı takdir ediyorum, ne dediyse çıktı. 'Ağabey vallahi bu takım seni de beni de yer' dedi. Bana da hocaya da sallıyorlar şimdi.
Ole Hoca'yı başarısız görmüyorum. Elinden geleni yaptı. Beraber bir projeksiyon yaptık. Hoca bunun parçası.
Immobile ile bir toplantı yaptık. İçinde bulunduğumuz şartları yaptık. Başka santrfor transfer edeceğimizi söyledik.
Immobile düzgün ve aklı başında bir insan. Kendine yaptığım teklife olumlu yaklaştı, yüz yüze konuştuğum için mutlu oldu. Ailesi ile konuşacağını, haber vereceğini söyledi. Maaşında indirim, maç başına dönmesi konusunda talebimiz oldu. Sadece Immobile değil 1-2 futbolcu için de geçerli. Onlarla da konuşacağım. Olursa Immobile ile devam ederiz.
Immobile öyle bu seneki performansı ortalarda olabilir, takımın da durumu ortada. Koskoca bir sezonu tek kanatla geçirdik. Biz bir santrfor daha transfer edeceğiz; bonservisli olur bonservissiz olur bu fedakarlığı yapacağız.
Savunmada problemimiz yok. Defansta ligin en az gol yiyen 3. takımıyız diye biliyorum. Yukarıdaki takımlara bakınca, en az gol atan takım biziz. Bizim gol yollarında problemimiz var. Bunu çözecek hoca. Ona göre kadro planlaması verdi bize. İyi futbolcu bazen çok hesaplı olabiliyor. Önemli olan bu formanın hakkını verecek futbolcuların gelmesi lazım. Parayı verirseniz... Her gün bana da yüzlerce teklifler geliyor. Transferi istersek yarın da bitiririz; biz o yola gitmeden bu takımın ihtiyacı neyse en iyisini almak. Bütün hedefimiz bu. Transferler bu sezon bu şekilde olacak. Beşiktaş'ın forması üçüncü olur kardeşim diyorlar ya, yok öyle bir şey. Olmaz öyle bir şey. Beşiktaş, iyi futbolcularla iyi top oynar, Beşiktaş öyle şampiyon olur. Beşiktaş sıradan futbolcuların alınıp gelinmesi doğru değil. Uğraşıyoruz. Allah izin verirse yenileye yenileye gideceğiz.
Taraftarımızla aynı heyecanı aynı üzüntüyü yaşamayan futbolcularla, maliyeti ne olursa olsun yollarımızı ayıracağız. Bu çile, ömür boyu böyle gitmez. Maliyeti olacak evet ama bazen her şey para demek değil. Senelere sarih maliyetleri yine ödeyeceksiniz, hiç oynatmadığınız adamın maaşını ödeyeceksiniz. Biz ona bir formül bulup kadro değişikliğini yapacağız. Pahalı olacaksa pahalı. Masraflı olacaksa masraflı. Beşiktaş'ta ruhunu sahaya yansıtacak kim varsa onu alıp geleceğiz. Vermeyenleri göndereceğiz.
İki tane yabancı verdik kiraya, Onana ve Musrati. Amir'in bizim futbolcumuz olduğunu söylüyor, 3 transfer diyorsunuz da kendi oyuncumuz, maaşının bir kısmını ödüyorduk. Hoca elinde kağıda yazarak geldi, 2 küsür Musrati maaşı, bundan kurtulacağız, 1 milyon kiralık parası alacağız. Kendi adamımız var, maaşını veriyoruz, Amir'i çağıralım dedi çağırdık. Diğer iki genç çocuğu, kiralık artı satın alma opsiyonlu, bir tanesi satın alma mecburiyetli kontrattı, kendi uygun görmedi. Benim de içimden gelmedi. Yarım devrede alıp 3 sene yollamak için mücadele edeceğimiz futbolcuyu almak içimden gelmedi. İki tane genç çocuğun paralarını abartıyorlar, toplamında 7 Milyon Euro bonservis verdik. O da senelere sarih. Çocukların maaşları da şu anda takımdaki futbolcularla kıyaslanmayacak derecede düşük, 4'te 1'i mertebesinde. Keny oynamaya başladı, 2-3 maçta süre buldu. Bu çocukta ışık var demeye başladılar. Aynısı Elan için de geçerli. Kendimde bulduğum hata, John Vik 'Bu çocuklardan 3 ayda verim alamayız' dedi, adamın dediği doğru çıktı. İlk defa o taraflardan futbolcu transfer ettik. Avrupalı kulüpler de oralarda 2-3 ay kiraya verip getiriyormuş. Atladığım yer orası. Keny'e uçağa bindiği günden itibaren teklif var, yine teklif var. Genç çocuklarda yanıldığımızı düşünmüyorum.
Rakiplerimizin yaptığı transferleri görüyorsunuz. Kimde ne var yazacağız, o ayarda transfer yapacağız. Transfer politikamız bu, bu sene.
Kış sezonunda Rıdvan'ı istedim. O da çok istedi Allah'ı var. Onların Avrupa'da devam etmesi nedeniyle olmadı. Tüm transfer planımız bozuldu. İstedim Rıdvan'ı, devam etti. Şimdi görüyorum haberlerde. Yaz döneminde Rıdvan ile bir girişimim olmadı. Masuaku ikinci devrenin en iyi oynayan oyuncusu, beğenirsiniz beğenmezseniz. Yerine mevcuttan daha kaliteli, daha iyi oynayan kim varsa hepsini değiştireceğim. Bu kadar net! Svensson da dahil, Masuaku da dahil.
Gedson ile ilgili kesinleşen bir şey yok. Taliplisi çok. Bu sene de var, kışın da vardı. Daha iyisini bulup getireceğim konusunda, Gedson sıkıntı olacak. Daha temkinli gidiyoruz o transferle ilgili. Gedson ile de konuşuyoruz. Beşiktaşlıyım diyeceğim karakterde bir çocuk. Kal dersek 'ben gideceğim' diye tutturacak biri değil. Geçtiğimiz devre arasına kadar o bölgede en az maaş alan oyuncuydu. Bir takım iyileştirmeler yaptık devre arasında. Ben Gedson'un bonservisindeki diğer yüzde 50'yi de Benfica'dan almadıktan sonra Gedson'u bir yere yollama taraftarı değilim. Oturup konuştuk 5 sene sözleşmeyle ilgili. 5 sene daha uzatırız. Devam ederiz Gedson'la."
Portekiz'den aldığım bilgi, 'Rio Ave, Demir Ege'nin opsiyonunu kullanamayacak, o paraları verebilecek ekonomileri yok' diyorlar.
Eksik olduğumuz noktalar öncelik. O noktalarda parayla pulla sınırımız yok. En iyisi neyse alıp geleceğiz. Alıp da bu seneyi geçirelim düşüncemiz yok. Santrfor, defansif orta saha ve sol açıkta çok iyi transferler yapmayı planlıyoruz.
Başkan, Cristiano Ronaldo?
Messi'yi de alacağım, şurada soldaki kalenin altında petrol buldum.
Chamberlain ile ilgili hocanın raporu var. Aksayan bölgelerden biri. Tam yerinde oynatmaktan öte ihtiyaç olan bölgelerde oynattı. Oynarsa, hoca da böyle bir şey var, İngiltere'deki menajer mantalitesiyle yetişti. 'Oynarsa müşterisi çıkar' diye oynattığını söyledi. Menajeriyle görüştük. Gideceklerin hepsinin menajeriyle görüştük. Saklamanın manası yok. 2-3 kişi haricinde kim öncelik olursa göndereceğiz.
Bana her gün WhatsApp'tan 100 tane 'Başkanım bu oyuncu var' diye yolluyorlar.
Salih Özcan Transferi
İlgileniyoruz. Ağırlık genç, yerli, Türk. Çünkü maalesef Türkiye'deki milli takımda oynayan oyuncularımızın kulüplerinden ayrılma gibi bir şansları yok. Yine yurt dışından genç transferimiz olacak. Çalışıyoruz. Yerli açığımız en büyük sorunlarımızdan biri. 1-1.5 transfer döneminde yerli açığını kapatacağız diye düşünüyorum.
Semih Kılıçsoy'un 1 dönem yurt dışında kiralık oynamasının faydalı olacağı yönünde görüşmeler geçti. Görüşüyoruz, gelen teklifi bir görelim. Bugünden satmayı düşünmüyorum. Semih Kılıçsoy'la ilgili ilgilenen takımlar var. Yurt dışından 2 tane kulüp var, 1 tanesi projelerini yolladılar onlarda bizim gibi gençlere önem veriyorlar ama şuan Semih'i satmak istemiyoruz.
Kulüpler, Mustafa Erhan'ı sordukları zaman, 'teklif bile yollamayın' diyorum."