Beşiktaş, Süper Lig'deki Son Maçında Kendi Sahasında Aldığı Rizespor Mağlubiyetiyle Sadece Lig Üçüncülüğü Şansını Zora Sokmakla Kalmadı, Aynı Zamanda Oynanan Futbolla Camiaya Önümüzdeki Sezon İçin Umut Vermedi;
Sahadaki görüntü, tribündeki binlerce taraftarın aksine, Siyah Beyazlı forma için mücadele ruhundan çok uzaktı. Teknik Direktör Ole Gunnar Solskjær, göreve geldiğinde ismiyle heyecan yaratmış olsa da, saha içi kararları ve oyuncu tercihleriyle bu beklentilerin oldukça gerisinde kaldı. Özellikle Türkiye Kupası'nda Göztepe ile oynanan maçta hem Mert Günok hem de Gabriel Paulista'nın yedek bırakılması, bana göre ciddi bir teknik hata olarak haneye yazıldı. Solskjær'in beyefendi duruşu ve futbol kariyerine duyulan saygı elbette var; ancak teknik adamlık performansı, Beşiktaş'ın büyüklüğüyle örtüşmüyor.
Açık Konuşmak Gerekirse: Bu Teknik Direktörle Yola Devam Etmek Büyük Bir Yanlış Olur.
Beşiktaş yönetimi ise son aylarda hem sportif hem de finansal yönetim açısından sınıfta kaldı. Özellikle halka arz sürecinde sergilenen zayıf iletişim ve stratejik eksiklikler, kulüp üzerindeki güven algısını sarstı. En başından beri dile getirdiğimiz bir temel eksiklik hâlâ giderilebilmiş değil: Ümraniye'de futbol aklını temsil edecek bir sportif direktör ya da deneyimli bir teknik danışman yok. Bu eksiklik sadece sezonun kötü geçmesine neden olmadı, aynı zamanda yeni sezon planlamalarının da sekteye uğramasına yol açtı. Kimin kalıp kimin gideceği hâlâ belirsizliğini koruyor. Son yıllarda yapılan yanlış transfer politikaları, milyon euro'luk hatalar ve kısa vadeli çözümler Beşiktaş'ı sadece ekonomik değil, sportif anlamda da çıkmaz bir yola soktu. Ne altyapıya yatırım yapıldı, ne de uzun vadeli bir futbol felsefesi inşa edilebildi. Bu da ister istemez camianın umudunu törpüledi.
Ancak enseyi karartmak için hâlâ erken. Taraftarımız, her şeye rağmen son maçta tribünleri doldurarak bu kulübün en büyük gücünün kim olduğunu bir kez daha gösterdi. Onlara canı gönülden teşekkür ediyorum. Bu kulüp, bu sevdayı taşıyan milyonlar sayesinde ayakta duruyor. Temennim; yaz transfer döneminde en az 5-6 direkt katkı verecek, karakterli oyuncuyla yeni sezona güçlü bir başlangıç yapabilmek. Ama bunun için öncelikle yapılması gereken şey çok net: Teknik direktör değişikliği şart. Aksi takdirde aynı sorunları tekrar tekrar konuşuruz.
Fotomaç
