


TÜRKİYE İmparatorluktan geriye kalan topraklarda yeniden inşa edilirken, etkisi asırlarca sürecek hesap hataları yapılmış olmalı ki, bugün geldiğimiz noktada, kurumsallaşmasını tamamlayamamış, temel sorunlarını çözümleyememiş, medeniyet birikiminden istifade etmek bir yana, haberdar bile olmayan defolu insanlar üreten eğitim sistemiyle iki arada bir derede kalmış bir toplum görüntüsünde;
Her biri cumhuriyetten önce kurulmuş futbol takımlarıyla, yarım asırdan fazla zamandır devam eden futbol serüveninde gidilen yol da bir arpa boyu mesafesinde…
Sporun diğer dallarında da durum bundan farklı değil…
Hatta ilerlemek bir yana, son 2012 Londra olimpiyatlarında, kimsenin üstünde durmadığı, üstüne alınmadığı hezimet, yerimizi de seviyemizi de anlamamıza yardımcı olacaktır.
TÜRKİYE’DE FUTBOL, FUTBOL MU?
Kitleler üzerinde hedefleri olanların futbolu kullanarak bu hedeflerine kolay yoldan ulaşabileceklerini keşfetmeleri ile meşin yuvarlak önce diktatörlere hizmet etti. Adeta kitlelerin afyonu oldu. ‘Endüstriyel Futbol ‘ çağı denilen günümüzde de kapitalistlerin oyuncağı oldu.
Kapitalistlerin her şeyi paraya çevirme hırsı, her türlü değerin üstüne çıkınca, toplumda bu kez de ‘futbol diktatörleri’ ve zenginleri türedi.
Her şey bu sahte ‘futbol şeyhlerinin dizayn ettiği şekle girince de futbol bütün efsununu kaybetmeye başladı.
Futbol şeyhlerinin, Hasan El Sabbah’ın müritlerini gölgede bırakan fanatikleri eliyle, her şeye uzanabileceklerini sanmaları, toplumda yeni bir çatışmanın da fitilini ateşledi.
‘Kazanmak İçin Her Yol Mubah’ anlayışı toplumun her tarafını teslim aldığı günden bu yana, her şeyin kapalı kapılar ardında döndüğü bir dünyada, yaşamak ve yaşatmak idealindeki herkes, çıplak, savunmasız ve çaresiz kaldı…
Bütün bu kirliliğin temizlenmesi ve futbol endüstrisinin yeniden inşası için ayağımıza gelen fırsatları auta atınca heba olan yine bu fırsatı sağlayanlar oldu.
Türkiye’de futbol her türlü ahlaksızlığın ve ahlaksızların egemen olduğu bir dünya artık…
Bu duruma isyan eden kim varsa ya susturuldu, ya da sessizce bu alanı terk etme hazırlığında…
Şike davasının görüldüğü yıl devam eden ligde bile, her türlü şaibe ve tartışmaya açık tavır ve kararlar damgasını vurdu.
Bu aşamadan sonrasının ne olacağı Allah-u âlem…
En büyük tutkusu futbol olanları derinden etkileyen, vazgeçemedikleri tutkuları üzerine yeni baştan düşünmeye sevk eden bu dünya, bugün olmasa bile, bu şekilde yoluna devam ederse, ben ve benim gibi birçok futbolsever için nostaljik bir tutku olarak kalabilir. Çünkü ‘bırak kirli kalsın’ anlayışının tezahürleri, daha ilk haftadan can yakıcı sonuçlarını vermeye başladı bile…
Aklı başında herkesi yol yakınken bir kez daha bu gerçekler üzerinde düşünmeye davet ediyoruz…
Testi bir kez daha kırılmadan…
2012’den 2025’e…
Yazının ilk kısmı bundan tam 13 yıl önce yazılmış. Gelelim bugüne…
Futbol o günden bu güne daha iyiye gitti, Türk futbolu ilerledi gelişti uluslararası arenada her şeyiyle rekabet edebilir hale geldi ya da bu yönde bir umut var, diyebilir miyiz?
Bilakis futbol ve özellikle Türk futbolu şike, bahis, kaynağı belirsiz para, yönetenlerin zengin yönettikleri kulüplerin sportif ve finansal olarak iflasa doğru gittiği bir ortamda can çekişiyor.
Sosyal medyanın kirli dünyasında gerçek her gün algı tarafından hunharca hakarete uğrayıp dövülmekle kalmadı, sınır dışı edildi, kimse gerçeklerle ilgilenmez algıcı ve çalgıcılarla bir olarak yalanın sofrasına oturdu doyunca onlarla birlikte halaya durdu. Bütün bu olan bitene rağmen gerçek her gün doğan güneş gibi hep yerli yerinde duruyor, durmaya da devam edecek.
Türk futbolunun içine düştüğü bataklık ve kokuşmuşluk halinden zafer çıkarttıklarını zannedenler ve bunu kendilerine sermaye eden yapı bir günde kurulmadı.
Roma’nın bir günde inşa edilmediği gibi...
Bugün geldiğimiz bu iğrenç noktada futbol; kara para, şike bahis ve başarısızlıkla anılır olmuştur.
Borsaya açık olmalarına rağmen gelir gider dengesizliği ve bu dengesizliğin izah edilebilir olmayışı kulüplerin yönetimlerine gelen işadamlarının kendi şirketlerinde işlerin tıkır tıkır yürüyor olmasına karşın yönettikleri kulüplerde bir tane doğru işlerinin olmayışı da bu kara düzenin başka bir kara mizah anlayışı.
Endüstriyel futbolda bu iş artık yatırım yapanların kar zarar hesabı yaptığı ve para kazanmak için giriştiği bir iş haline geldi.
Ayrıca tıpkı sinema ve film sektörü gibi alış verişlerin ucu açık olduğu için kara paranın da cirit attığı bir alan.
TÜRKİYE ekim sonu kasım başı gibi, futbolda yasa dışı bahis skandalı ile yatıp kalkmaya başladı.
Aynı tarih aralığında siyaset ve ekonomi alanında da paralel olarak çok sayıda operasyon ve gözaltılar yapıldı.
TFF başkanı, hakem futbolcu medya mensubu başkan ve futbolun tüm paydaşlarından yüzlerce kişinin yasa dışı bahis operasyonunun içinde olduğunu ifade etti.
Bazı saflar bunu ‘futbolda temizlik’ hareketi olarak lanse etmeye çalışsa da, bu işin sonunun ne olacağını az çok tahmin edebiliyorum. Futbolun içinde yoğurulmuş herkesin bildiği gibi.
Peki, nasıl oldu da Türkiye futbolda ne kadar sevimsiz iş; bahis şike kara para ve başarısızlığın merkez üssü haline geldi.
İşin gerçeği şu; futbol bu konunun görünen yüzü, görünmeyen ve konuşulmayan alanda da işler benzer şekilde yürüyor.
Bu işin sağlıklı ve sağlam bir zeminde ilerlemesi ve gerçek bir temizliğin olabilmesi için; Öncelikle gerçek bir rekabet ortamının oluşturulması, Hakemlerin adil ve sonucuna etki etmeden maçları yönetmesi, şike bahis ve kara paraya bulaşan herkesin futbolla ilişkisinin kesilmesi, futbol yönetimlerine liyakatli kadroların atanması, kulüplerin düzenli olarak denetlenmesi gerekmektedir.
Bu konularda reform yapılmadan ne futbolda ne de başka bir alanda başarı düzen ve temizlikten söz edilemez.
Bahis skandalında sonuç ne olur derseniz; bu ve benzer işlerde ne ve nasıl olduysa o olur.
Çok miktarda havanda su dövülür, bu arada kamuoyunun ilgisi gerçek gündemlerden uzak tutulur ve aslında ne olduğunu anlamasına fırsat verilmez.
Halk basit çapsız başarısız futbol ortamında gerçek olmayan başarılarla avutulur bir kısmı da gerçek başarısızlıklarla yüzleşmeden birbirine kızar söver durur. Olacak olan budur….












