Fulya davası kazanıldıktan sonra, sürece dair bazı ön almaları ve manipülasyonları okumaya başladık. Şöyle ki; 2008'de açılan davalar (Hurser Tekinoktay, C.Sarıkaya, Altan Altın, Teoman Akyıldız, Atilla Odabaşı, Taşkın Mınık) birleştirilmişti. Son duruşmadan önce 3-4 arkadaş da müdahillik dilekçesi vermişti. O duruşmada karar çıktı. Bu arkadaşların emek/çabasıyla mahkeme kazanıldı. Fulya'dan edilen zarar çok ama çok büyük. Öyle “Demirören’in alacağı var, ortada buluşalım” vs. ile olmaz. Demirören’in sözde alacağı 100 milyon! Borcu 40 milyon TL’den 580 milyon TL’ye getirmiş birinin nasıl 100 milyon TL alacağı olacak? O hesaplar da, senet sepet işleri de başka...
Şimdi 2007 oylaması tekrar Genel Kurul’a gelecek ve Sn. F.Orman yönetimine tazmin ve hak arama yetkisi verilecek (öyle umuyoruz). Bu işin kaçma payı yok. Lakin 2012'de YD'nin son dönemi de ibra edilmemiş, Sn. F.Orman'a dava açma yetkisi verilmişti. Açtı mı? Hayır, kulağının üstüne yattı. O yüzden Fulya konusu da zamana bırakılıp, soğutulup, oldu bittiye getirilmeye çalışılacaktır. Bu da Beşiktaş'ın zararınadır.
Kişisel ilişkiler, bağlar vs. Beşiktaş'ın sorunu değildir. Beşiktaş bir kurumdur ve yönetenler kurumun haklarını sonuna kadar savunmalıdır. Dediğim gibi, bize düşen “100 milyon borç silinsin, fit olalım” anlayışına kapılmayıp, 2007’deki zararların tespit edilip, inşaattaki fazlalıklardan Beşiktaş’ın hakkının alınması yönünde yönetimi sürekli dürtüklemektir. Kararı temyiz ettirip, olayı 2 yıl da yargıtayda sürdürmek YD'nin yapacağı iştir. Mevcut yönetim buna alet olursa, kongreye hesap vermek durumunda kalacaktır.
2008'de bile bile lades olunacağı belliydi, çok bağırdık, gündem yaptık, dinletemedik. Serencebey’in 38. Sayısı (Aralık 2008)’de konunun tarafları ile görüşülmüş, Avukat Murat Ersöz, Davacılardan Hürser Tekinoktay ve anlaşmayı imzalayanlardan dönemin yöneticisi İlhan Durusoy ile röportajlar yapılmış, konu tüm detayları ile kamuoyu ile paylaşılmıştır.
Gecikmeli de olsa adalet sağlanmıştır. Beşiktaş’ı yönetenlerden beklentimiz, bu karara sahip çıkmak, kongre hesapları ve kişisel ilişkileri bu işe karıştırmadan Beşiktaş’ın haklarını sonuna kadar savunmalarıdır. Aksi bir hareket Beşiktaş’a yapılmış büyük bir kötülük olacaktır...
