Bir Beşiktaş-Galatasaray Derbisi Daha İzledik Geçen Pazar Akşamı;
Son derece yavan, ağır ve takımların pozisyon bulmakta bile zorlandıkları bir futbol vardı sahada. Yani izlenecek bir futbol yoktu, sadece puan mücadelesi vardı. Bunda tabii ki maçın hakeminin en küçük faulde bile düdük çalması, bazı futbolculara karşı kullandığı vücut dili, buna karşın zaman harcayan oyunculara gösterdiği müsamahanın da önemli etkisi vardı. VAR’ın olur olmaz her pozisyonu değerlendirmek için oyunu durdurması da cabası. Zaten bizde artık futbol hakemler ve düdükleri çerçevesinde oynanıyor. Her maçı bu kez nasıl bir futbol izleyeceğiz diye değil de hakemler ve VAR’ın performansını merak ederek izler hale gelmedik mi? Yani bizde futbol düdük oyununa dönmedi mi?
SANTOS NE DİYOR?
Bunlar tamam da 3 puan kaybetmiş Beşiktaş’ın teknik direktörü Santos’un oyundan memnun olması ve buna kanıt olarak da Beşiktaş’ın girdiği pozisyonları göstermesini nasıl açıklayacağız? Ben Tüpraş Stadı’nda hangi maçı izledim o zaman? Beşiktaş freni çekilmiş araba gibi kendi kendini kilitledi rakibi kilitleyebilmek için. Bu tarz demode futbol ancak elemeli kupa maçlarında işe yarayabilir. Ama uzun bir lig maratonunda büyük hedefleri olan takımları küçültür, hedeften uzaklaştırır. Bir de Sergen Yalçın ve sonra kısa sürede de olsa Valerien İsmael’in 5 genç oyuncuyla çıktıkları derbi maçlarına bakın. İyi skorlar bir yana kaybettiklerinde bile mücadeleci oyunlarıyla en azından gelecek için umut verdiler. Peki pazar akşamı Galatasaray karısındaki Beşiktaş için aynı şeyleri söyleyebilir miyiz? Aslında Santos’un da suçu yok. Adam emekliyken evinden alındı getirildi. Çünkü acilen antrenöre ihtiyaç vardı. Tamam Santos’un geçmişinde başarılar var ama son dönemi hüsran sadece. Galatasaray maçı onun test maçıydı aslında ve sonuç ortada.
MAÇA GELENE YAZIK
Bu arada Galatasaray’ın futbolu da ortada. Avrupa’nın sıradan takımlarından Sparta Prag karşısında bile ezilmesi bize futbolumuzun geldiği noktayı gösteriyor. Ama ne gam? Futbolumuzun pespayeliği kimsenin umurunda değil. Köşe başlarını tutanlar, bu işlerden nemalananlar gayet memnun. Sürekli hedef şaşırtarak, ortalığı bulandırarak pozisyonlarını koruyorlar. Zeminler rezaletmiş, tribünler boşmuş, sorun değil onlar için. Büyük bir yılgınlıkla “Böyle gelmiş böyle gidiyor” diyeceğim ama ekmeğinden artırarak maça gelen, çoluk çocuk tribünleri dolduran futbolseverler için böyle gitmesin artık...
Cumhuriyet