


Beşiktaş’ın bu maça kadar az gol yemesinin sebebi defansının iyi olması değil. Önlerindeki ikilinin Veli ve Atiba olması. Atiba’nın ceza sahası içerisinde stoperlerden daha iyi yer tuttuğu ve daha çok top çıkardığı, Veli’nin de Karta’ın beklerinden daha çok top kestiği herkesin gözünden kaçıyor. Bu takıma acil iki sağ bek, bir stoper transferi gerekiyor. Sol bek transfer ihtiyacının olmaması Motta ve İsmail Köybaşı’nın varlığından değil, Uğur Boral’ın iyileşmiş olduğundandır.
Gökhan Töre’yi oyundan attıran, İngiliz edebiyatında sık kullanılan o kelimeyi Emre Belözoğlu’nun da sarf ettiği ağız okuyabilen herkesce malum. Emre’nin atılması bir yana hakeme yaptığı kart işaretiyle Olcay Şahan’ı oyundan attırması skandal. Bu nasıl çifte standart. Beygirin attığı çiftenin standardı bile daha adil olur. Beşiktaş ne zaman iyi bir takım olsa, rakipleriyle puan farkı oluşsa, bu yoyo testini geçemeyen hakemler ortaya çıkarlar. Beşiktaş’ın aleyhine durumu dengelerler. Her iki kalecinin de kurtarışları harika. Ancak kurtarışlardan sonra sakatlanmaları garip. Futbolumuzda ‘stres kırığı’ peydah olmuştu. Şimdi de ‘kurtarış çıkığı’ doğacak..
Eksilmedi kazandı!
Emenike’nin her deparı kazanç. Baskıyı yedin mi at Emenike’nin önüne, Ersan’ı sırtında, seni de ligde taşısın. Alper’in driplingleri de oldukça etkili. Topla hızlandığında onu durdurabilmenin tek yolu faul yapmak. Sow oynarsa da ne yaparsan yap. Kaderin belli. Derbilerde kimin kazanacağı artık takımın üstünlüğüyle, teknik taktikle, hocayla alakalı değil. Maçı 11 kişi bitiren kazanıyor. Galatasaray karşısında eksildiği için kaybeden Fenerbahçe, Beşiktaş maçında eksilmediğinden kazandı. İsmail Kartal kariyerindeki ikinci derbisinde galip. Bilic’in ise sakalı var, ‘derby’e ihtiyacı yok.