NEYİN İNADINA, KİMİN İNADINA??

Beşiktaş Kongre ve Divan Kurulu üyesi Prof. Dr. Mesut PARLAK yazdı...
Haberin yayılanma tarihi:02 Mart 2021, Salı

Gerçekten Şaka Gibi!

Beştepe anladığımız üzere çok görkemli bir saray. Her şeyin en güzeli mutlaka oradadır. Herhalde rakım olarak da yüksek olduğundan olacak halkın durum tablosu oralardan pembe gözüküyor.  Allah versin hatta abartıyorum “gözü olanın gözü çıksın” ama ne olur bir gün olsun halk pazarına çıkıp da halkla bir konuşun! Halkını çok seven ”Milletim” dediklerinde ağızlarından bal damlayan yönetenlerimiz, geçmişte olduğu gibi halkıyla bir kucaklaşıp dertleşse keşke!.. Halk, sizleri sokakta, çarşıda, pazarda görmeyi çok özledi. 

Herhalde sizler de bu durumun farkındasınız ki “Milleti mi uzaktan sevmek, aşkların en güzeli” diyorsunuz ve yüksekten bakmak daha iyi geliyor.

Sizde haklısınız,çünkü artık halka söyleyecek, gündem oluşturacak konunuz da kalmadı. O yüzden de eski defterleri karıştırmaya başladınız. Dolmabahçe Camisi’ne ayakkabı ile girip içki içtiler, görselleri elimizde, dediniz, yıllar oldu ortada görsel falan yok. Müezzine zorla bunları söyle demişsiniz, ben inanan insanım yalan söyleyemem demiş. İmam nerede? Sürüldü!.. Türbanlı bacılarımıza saldırdılar iskelede, görselleri var, dediniz yıllar oldu onlar da yok!... Isıtıp ısıtıp bu konuları önümüze koymayın artık.

 Gelelim iktidardaki esas karın ağrısı nedenine! 

“İstanbul’u Kaybetmek”

İçinize sindirin artık. Bir değil iki kez kaybettiniz. Yıllardır yönettiğiniz İstanbul’u, nasıl bir beton yığınına çevirdiğinize bakar mısınız? Ciddi bir deprem kuşağında olan bu kentin, deprem toplanma alanları bile betonla boğulmuş durumda. Ama siz hala hangi yasal boşluktan istifade eder de hangi yetkileri İBB’nin elinden alırızın hesaplarını yapıyorsunuz. Kalan orman arazilerini de imara açın da halk oksijensiz kalsın, öyle mi?

Devletin cebinden bir lira çıkmadan bakın neler neler yapıyoruz, dediniz. Yaptınız da ne oldu? Gariban halk geçmediği tünelin, köprünün, uçmadığı hava alanının, yatmadığı şehir hastanelerinin parasını, ödediği vergilerle ödüyor. Hatta torunlarımız bile bu paraları ödeyecek. 

Bu yapılanları kendi bütçemizle ödeyip yapsaydık, olmazmıydı? Olurdu, zira bu krediler için beşli müteahhitlere devlet garantisi de verdiniz. Meraktayım, uzay içinde aynı garantili yöntem mi kullanılacak? 

Hakkınızı yemeyelim, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçelim Türkiye uçacak demiştiniz ya, o dönemde uzaya çıkılacağını kastettiğinizi anlamadık biz, anlayamadık. 

Çünkü biz küçük düşüncelere dalmışız, vizyonumuz o kadar daralmış ki, çırpınıyoruz. Mesela şunları düşünüyoruz, karnını doyurmakta zorlanan bu halk, tüm bunları yıllar boyunca ödemeye nasıl devam edecek?

 Salgın dolayısıyla aşı olmayı bekleyen milyonlar ne zaman aşılanacak? 
     
Yapılan yollar, köprüler, tüneller, havaalanları ve şehir hastaneleri kaça mal oldu?

  Gelen çin aşılarının maliyeti ne? Devlet sırrı!...

 Ama bunlar mühim değil çünkü şimdi İNADINA ÇILGIN PROJE ZAMANI!......

Sorarım size, dünya siyasi tarihinde, hangi demokratik ülkede inadına diyerek yapılan bir proje var?

 Bu kanal kimin inadına yapılıyor?

İnadına diyerek geçmişte yapılan buna benzer bir siyasi proje var mı?

 Sayın AKP Genel Başkanı, bu projenin ülkeye ne getirip, ne götüreceğinin hesabını yaptı mı?

 Bu proje ile ilgili, bilim adamlarının eleştirilerine verdiğiniz cevaplar halkı ikna etti mi?
        
Gittikçe ısınan dünyada, artacak su gereksinimini İstanbul gibi bir megakent nereden ve nasıl sağlayacak?

 20 milyona yaklaşan bu kentte, bu yapılaşma ile yine büyük bir nüfus artışı olmayacak mı?

 İBB Başkanlığı’nız döneminde, yanlış hatırlamıyorsam kente girişleri izne bağlayalım, demiştiniz. Tekrar soruyorum, bu yapılaşma ile nüfüs artışının ne kadar artacağı hesaplandı mı?

 Bu kanal için milyonlarca metrekare tarım alanı yok olmayacak mı?

Dr. Ali Tigrel’in bu konu ile ilgili bilimsel makalesini okudunuz mu? Lütfen okuyun.

 Montrö Antlaşması ile kazanılan haklarımızın nasıl kaybedileceği hesabı yapıldı mı? 

 Son olarak, şayet devlet sırrı değilse bu kanalın maliyeti, finansının nasıl sağlanacağı ve kaç yılda bitirileceği konusunda kamuoyunu aydınlatırsanız minnettar kalacağız.

 Değerli Okurlar; Anadolu’muzun güzel bir deyimi vardır ”ayranımız yok içmeye, neyle gideceğiz gezmeye” diye. Kan ağlamayan sektör kalmadı. Merkez Bankası, ekonomistlere göre 50 milyar negatifte. Peki, nasıl ödenecek tüm bu borçlar? Üretici borçlu,   kıtlık kapıda, vb.... 

Ama “İNADINA,” bu kanalı yapacağız!...

Sayın AKP Genel Başkanı, bu projeyi kimin inadına yapıyorsunuz? Bu kanal, Türkiye Devleti’nin coğrafik yapısını değiştirmekle kalmıyor, Trakya’yı da ikiye ayırmıyor mu? Yedi olan coğrafi bölge sayımız, bu proje ile sekiz mi olacak? 

 Değerli Yöneticilerimiz, ülkede yapılacak böyle bir değişiklik ancak Anayasa iznine bağlıdır. Hep dersiniz ya “milletim” diye, evet millete gidelim ve REFERANDUM yapalım.

Unutmayın ki, bu ülkede hiçbir güç TÜRKİYE’den büyük değildir.

SON SÖZ: “TÜRKİYE’DEKİ EN TEMEL İLETİŞİM SORUNLARINDAN BİRİ:
ZARİF DAVRANDIĞINIZDA
ZAYIF SANILMANIZ”

OZAN ÖNEN
                                        

YorumlarHiç Yorum Yapılmamış.     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

10 + 4 = ?

 




En Son Haberler
AnketTümü
Yeni Sitemizi Beğendiniz mi?
 
haber yazılımı: buki