


Şike konusunda daha önce yazdığım yazılar ,Yeni Şafak ve Taraf arşivinde duruyor. Star'da da epey yazı var lakin onlar arşivi silmişler.Kendilerine yakışanı yapmakta üzerlerine yok zaten!
3 temmuz sürecinden önce, sonra ve şimdi aynı noktadayım.
Türk futbolu aynı noktada bile değil, hep düşüyor.
3 Temmuz sürecinde erken park ettiği için radara yakalanmayan GS ,bu sezon o günlerin acısını hem Türkiye kupasında hem de ligde fazlasıyla çıkarıyor.Adeta tecrübesini konuşturuyor.
Yayıncı kuruluş daha fazla zarar etmesin diye bir yarış varmış gibi yapılıp , zamanı geldiğinde Beşiktaş'ın fişinin çekilmesi ile arzulanan sonuç da elde edilmiş oldu.
Hukuk ve adaleti toplumun barış ve refahının temeli olarak görüyor ve kutsal biliyoruz.
Birileri de din dahil hukuk ve adaleti emellerine alet ediyor.Ve ne yazık ki sonuç da alıyor,mutlu da oluyor!
Beşiktaş son iki maçta yarışa havlu attı.
''Soru'yorum'' ;
Bir 'düdük' kritik pozisyonda üç kez yanlış ötse en az 7 puan eksi artı yazıyor. Zaten sonucu da bu nüanslar belirliyor.
Rakiplerinize hak etmediği veriliyor sizin haklarınız da rakibinizin heybesine dolduruluyorsa, bu duruma ne kadar dayanabilirsiniz.
Bu çocuklar böyle bir haksızlığı da, stres ve kaosu da kaldırabilecek deneyim ve donanımda değiller.
Bu oyunda bazen hakem ,bazen rakip takım oyuncuları yardımcı roldeydi.Bazen de her ikisi birden başrolde.
Cavcav maçtan önce resmen ve mealen ' biz bu maçta çoktan yenildik' dedi.
Melo her maçta olduğu gibi bu maçta da rakiplerinin bileğine çalışmaya devam etti. Kart yok.
Umut'a kale sonuna kadar açıldı ıska geçti.
Son dakika Stancu topu kaleciye iade etti.
Kaleci ilk yarıda öyle bir ıska geçti ki,'stres yapmayın ' der gibiydi.
Türk medyasında tartışılmayan bir gol GS'ın yoluna devam etmesini sağladı.
Türk medyası 3 temmuzda şike konusunda da üç maymunu oynamıştı.
Maçı aklamak için derhal teyakkuza geçirilse de ;
Daily Mirror,Marca, ESPN, Kickers başta olmak üzere Avrupa ve Dünya medyası görüntüler eşliğinde olan biteni okuyucularına, sosyal medya eliyle de takipçilerine anında duyurdu.
Hatta Hollanda basını bu golün çok şaibeli olduğunun altını çizerek Demba Ba'nın ''bazı insanlar gerçekten çok büyük utanç duymalı' sözü eşliğinde olayları okuyucularına flaş olarak duyurdu.
Baronların arzu ettiği sonuç bu olsa da;
Eğer hala cesur bir savcı kaldıysa bu maçın öncesi sonrası her şeyi hakkında bir soruşturma başlatılmalıdır.
Aslında sadece bu maç da değil, GS'ın oynadığı son on maç bir kopyadan ibaret.
O maçlarda olan biten kupada Sivas maçında da devam etti.
Türk futbolunu yönetenlerin sıkça tekrarladığı ''marka değeri'' konusu sonunda realize oldu.
Türk futbolunun şike konusunda tescilli bir dünya markası olduğunu tüm dünya görmüş oldu.
Şike ve teşvike ceza vermeyen hatta bunu destekleyen ,ön ayak olan bir dünya markası hem de .
Taraftarının bile umudunu kestiği ve normal şartlarda ancak beşinci olabilecek bir takım son haftaya kadar şampiyonluk potasında işte böyle tutuldu.
Beşiktaş yönetimine ;
Her gün her akşam medyada boy göstermeye hevesliyken, takımınızın hakkını savunmak gibi bir çabanızı göremedik.
Stat elbette önemli bir kazanım ;
A.Polat ve Işın Çelebi'nin de GS stadını yaptırabilmek için yalvarmadığı siyasi ve bürokrat kalmamıştı.Lakin şimdi kimse hatırlamıyor.
Son sözüm TFF yönetimine ; Lütfen seçimden önce şu sezondan Süleyman SEBA'nın ismini siliniz.
Bu sezona illa bir isim vermek isterseniz ;'
'ŞİKE SEZONU' diyebilirsiniz. Ancak S.Seba sezonu diyemezsiniz..